Sayfalar

30 Eylül 2012 Pazar

NIKE LOGOSUNUN HİKAYESİ

                        NIKE LOGOSUNU ÇİZEN HANIM EFENDİ CAROLYN DAVIDSON





Oregon Üniversitesinin eşsiz antrenörü Bowerman, Amerika'yı jogging'le tanıştırdı, üniversitesinde rakipsiz bir atletizm programı geliştirdi ve sporcularına her alanda, bedenlerinde, spor gereçlerinde ve tutkularında, önde olmak için çalışmaları gerektiğini öğretti.

Phil Knight, Oregon Üniversitesi'nde muhasebe öğrencisiydi ve Bowerman'ın çalıştırdığı bir orta mesafe koşucusuydu. 1962'de Knight'ın aklına herkese "Sen delirmişsin, bu iş asla yürümez" veya "Kârlı bir iş olsa birileri yapardı" dedirten bir fikir geldi. Japonya'dan ileri teknoloji ürünü, düşük fiyatlı spor ayakkabıları ithal etmek.
Aynı yıl Bowerman ve Knight bir şirket kurdu. İkisinin de 500'er dolar koyduğu, el sıkıştıkları ve hemen ithalata başladıkları anlatılır ama aslında muhtemelen bu işe yaklaşık olarak 550'şer dolar koymuşlardı. Kısa bir süre sonra, Blue Ribbon Sports (BRS) adında kimsenin bilmediği bir şirket tarafından ithal edilen ayakkabılar Amerikalıların ayaklarında görülmeye başlandı.

Kısa sürede bunun ötesine geçileceği açıktı. Bowerman, sürekli olarak ayakkabı tasarımlarını geliştirmenin yollarını arıyordu. Kısa bir süre sonra Amerikan koşu pazarını geliştirmek amacıyla BRS'den vazgeçildi ve yeni bir yaklaşım benimsendi. Artık yeni tasarımlarla ve yeni bir şirket adı altında çalışacaklardı. Bunun için kendilerine bir isim ve logo arayışına girdiler. Portland State Güzel Sanatlar Akademisi’ndeki öğrencilere şirketlerini anlattılar ve onlardan logo tasarlamalarını istediler. Caroline Davidson isimli öğrenci “swoosh” isimli Nike’ın logosunu çizdi ve bunu da 35$’a satın aldılar.

Şirketin ilk zamanlarda yaşadığı büyüme sürecinde iki kişi önemli rol oynadı: Oregon Üniversitesindeyken Knight'ın rakibi olan koşucu Jeff Johnson ve yine Oregon Üniversitesi takımının müthiş yetenekli orta mesafe koşucusu Steve Prefontaine.

Johnson, 1965'te Knight ve Bowerman'ın şirketi Blue Ribbon Sports'un ilk tam zamanlı çalışanı oldu ve kamyonetiyle liselerarası atletizm yarışmalarına giderek ayakkabı satmaya başladı. Hatta şirketin ismi olan “Nike”ı kendisi buldu. 1966'da Kaliforniya’nın Santa Monica kentinde, Pico Bulvarı 3107 numarada bulunan daracık bir binada, şirketin ilk perakende satış mağazasını açtı. Nike adını bulan da Johnson'dı. Nike ürünlerini kullanan ilk üst düzey koşucu olan Prefontaine, Nike koşu ayakkabılarının tasarımında çok etkili oldu. Prefontaine'in yılmak bilmeyen kişiliği ve müthiş rekabet tutkusu, şirket üzerinde silinmez bir iz bıraktı.

Bugün dünyanın en büyük spor markası Nike’ın temelinde insan vücudunun potansiyeline inanmak ve mümkün olan en yüksek başarıyı o potansiyelden çıkartmak için yapılan çabalar bulunuyor. Oregon Üniversitesi’nin efsanevi koşu antrenörü Bill Bowerman’ın yetiştirdiği atletlerin performansını maksimize etmek için yaptığı çalışmalar sırasında ortaya çıkarttığı ayakkabılar ve bunları takip eden yüzlerce mucize tasarım, bugün dünyanın en iyi atletlerinin performansını destekliyor. Spor ve aktif yaşama yönelik ayakkabı, tekstil ve ekipman ürünleri sunan Nike, Türkiye’deki merkez ofisini 2000 yılında kurdu.
The Woman behind the swoosh!
CAROLYN DAVIDSON
Carolyn Davidson is a graphic designer best known as the creator of the Nike “swoosh”.
Davidson designed the swoosh in 1971 while a graphic design student at Portland State University. Phil Knight, who was teaching an accounting class at the university, noticed Davidson working on an assignment, and asked her to do some work for what was then Blue Ribbon Sports, Inc. Needing to choose a logo in order to meet looming production deadlines, Knight settled on the swoosh, after rejecting various other designs. At the time, he stated of the logo, “I don’t love it, but it will grow on me.”
For her services, she billed the company $35. Davidson continued working for Blue Ribbon Sports (it officially became Nike, Inc. in 1978), until the design demands of the growing company were beyond one person’s capacity. In 1976, the company hired its first external advertising agency, John Brown and Partners, and Davidson went on to work on other client’s needs.
In September 1983, nearly three years after the company went public, Knight invited Davidson to a company lunch. There, he presented her with a diamond ring engraved with the Swoosh, and an envelope filled with an undisclosed amount of Nike stock. Of the gift, Davidson says, “this was something rather special for Phil to do, because I originally billed him and he paid that invoice.”
Davidson retired in 2000, and now engages in hobbies and volunteer work, including weekly duties at the Ronald Mc Donald House at Legacy Emanuel Hospital & Health Centre. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder